AEROBİK PERFROMANSIN GENETİK TEMELİ VE ANTREMANA UYUM -2

 

Tuba SEVİL

 

 

3.AEROBİK PERFORMANSIN GENETİKĞİ

 

            Literatürde sağlık ve performans genetiği ile ilgili bir çok çalışma bulunmaktadır. Bunlardan biri aerobik performans ve genetiğin egzersize cevabı ile ilgili çalışmalardır. Genetik çalışmalar, genetik epidemioloji ve moleküler açıdan ele alınmaktadır. Genetik epidemioloji için veriler büyük topluluklar ve insan gruplarından ele alınan örneklerden seçilmiştir. Performansın genetik temelini incelemek için yapılan çalışmalar, ailesel bilgilerin toplanması ve kalıtımı ilgilendiren çalışmalarla başlamış ve kademe kademe ırk ayrımı ve soylar arasındaki bağlantıları belirleyebilmek için devam etmektedir.(10)

            Moleküler açıdan ise DNA dan RNA nın sentezi mRNA dan protein sentezi ile ilgili çalışmalar yer almaktadır. Yüksek yoğunluktaki egzersizlerin kalp kası iskelet kasına zarar vermesi sonucu genlerin transkripsiyonunda değişiklikler  gözlemlenmiştir. Epidemiolojik yaklaşım veriler bir fenotip için insan soyu arasında genetik değişikliklerin olup olmayacağına cevap vermekte ve fenotipteki çeşitlilikten sorumlu DNA dizilimlerinin rolü üzerinde durmaktadır.

            Aerobik performansta genetik faktörlerin rolü, egzersiz bilimcilerini bu alana yöneltmiştir.Aerobik performans ölçümü ne laboratuar koşullarında ne de dış ortamda basit değildir. Genelde aerobik performansa kanıt olarak maksimumu oranda 02 kullanımı göz önüne  alınır. Verilen bir yaş grubundaki kadın ve erkeklerin vücut ağırlıklarının her kg. başına yüksek ve düşük maxVo2 değerleri arasında üç katlık bir oran bulunmuştur. (3)

            Bireylerin yaş, cinsiyet, vücut ağırlığı ve yağsız vücut kütlesi analizlerle kontrol edildiğinde genotipin maksimum o2 alımında mevcut olan bireysel farklılıklarda genellikle sanıldığından daha az katkıda bulunduğu anlaşılmaktadır.

 

 

 

            MaxV02 kompleksi bir fenotip olarak aşağıdaki gibi karşımıza çıkmaktadır.

            Bouchard fenotiplerin katılmasal özeliklerini çevre koşulları ve bunların karşılık ilişkilerini göz önünde bulundurup çok faktörlü bir model geliştirmiştir. Model aşağıdaki gibi formüle edilmiştir. (4)

 

                        Vp=Vg+Ve+Vgxe+e

 

Burada:            Vp:  Fenotipteki değişim (varyant)

                           G:  Genetik etkiler

                            E:  Çevresel etkiler

                        GxE:  Genetik ve çevresel etki

                             e:  Hata katsayısıdır.

Oluşturulan model sonucunda MAP da değişimlere yol açan sebepler G etkisi %30, E etkisi %20 ve GxE etkisi %50 olarak bulunmuştur. (4)

 

4 KATILIM VE ANTRENMANA UYUM

            Antrenmana uyum konusunda ailesel benzerlik, katılımda ikiz yöntemi ve genetik markerlerin fizyolojik özelliklerinden söz etmek yararlı olacaktır.

4.1. Ailesel Benzerlik

            Kanada da yapılan bir çalışmada (Quebec Family), akrabalar ve evlatlıklar arasından dokuz kişiye bisiklet ergometresi  uygulanmış, diğer bir çalışmada ise binlerce aile arasından seçilen 9986 kişi değerlendirilerek PWC 150 test edilmiştir. Çalışmalar sonucunda dağılımlara ilişkin korelasyon sadece biyolojik yakınlıklarla değil aynı zamanda evlatlık edinenler arasında da görülmüştür (kardeşler –ikizler gibi ) (2)(8)

            Genellikle submaksimal güç çıkışı ve maxVo2 kullanımı aileler arasında , aileler içinde olundan 2/3 kez daha büyüktür.(3)

 

            4.2. Katılımda ikiz yönetimi

            Katılımda ilgili olarak yapılan ilk çalışmalarda yaş, cinsiyet ve büyüklük farklılıkları için ayarlanmış PWC150 ile jenerasyonlar boyunca toplam kalıtım etkisi değerlendirilmeye çalışılmıştır. Kalıtsallık çalışmaları sonucunda yaşam stilini etkileyen faktörler ve vücut ağırlığının pek fazla etkin olmadığı sonucuna varılmıştır. Bouchard ve malina”nın geçmiş dönemlerde gerçekleştirdikleri bir çalışmada maxV02 tayinindeki en iyi kalıtsallık oranı toplam fenotip değişimin (varyansın ) %40 ile %60 arasında bulunmuştur.(8)

            Bouchard ve arkadaşları ikizler yöntemi”ni (1).(10) kullanarak, 27 çift erkek kardeş ve 33 çift aynı yumurta ikizleri ve 53 tek yumurta ikizi ile çalışmalar gerçekleştirmişlerdir. Çalışma sonuçlarına göre de genetik değişkenlik özellikleri maxV02 yağsız vücut ağırlığının her kg. si başına ifade edildiği zaman oldukça düşüktür ve yaklaşık olarak %25 civarındadır.(4) Bu çalışmada genetik etkinin paylaşılan çevresel koşullar tarafından da etkilenebildiği ileri sürülmüştür. Çünkü çift yumurta ikizleri normal abı kardeşlerden çok daha bezerdir. Bu nedenle ikizlerin her ikisi de anne ve babalarından geçen benzer genlerin yaklaşık % 50 “sine sahiptirler. Tek yumurta ikizlerinde nazaran çift yumurta ikizlerinde daha yüksek bir ilişki bulunmuştur. Bunun nedeni %40 “nın çevresel faktörlerden etkilenebilirliğidir.(3)(4)

 

 

Tablo 1

            Fagard ve arkadaşları ise 29 tek yumurta ikizi ve 19 çift yumurta ikizinde kalıtsallık katsayısını vücut ağırlığı ve spor faaliyetlerine katılım açısından değerlendirerek %66 olarak belirlenmişlerdir. (3)

            Özet olarak maxV02 için kalıtsallık oranına ait veriler henüz tartışmaya açıktır. Lesage ve arkadaşlarına göre kalıtsallık; yaş, cinsiyet, vücut ağırlığı ve vücut bileşimi için ayarlanmış fenotip değişikliğin %25 inde daha düşüktür. Bununla beraber daha önceden ve günümüzde yapılan ikiz çalışmalarının kalıtsallık seviyesinin %50 lirde olabileceğini ortaya koyduğu görülmektedir.

 

SÜRECEK

 

Yayına Hazırlayan : Neşet ERGEN